İFADE ALMA VE SORGU KAVRAMI

İfade alma ve sorguda yasak usuller konusunu irdelemeden önce ifade ve
sorgunun ceza muhakemesi açısından ne ifade ettiğinin ortaya konması gerekmektedir.
Bu kavramların tanımları 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde 2’de
yapılmıştır. Maddeye göre ifade alma; “şüphelinin kolluk görevlileri veya cumhuriyet
savcısı tarafından soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesi”
şeklinde tanımlanırken sorgu; “şüpheli veya sanığın hakim veya mahkeme tarafından
soruşturma ve kovuşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesi” şeklinde
tanımlanmaktadır. Görüldüğü üzere ifade alma ve sorgu kavramları ayrı ayrı
tanımlanmıştır ve aralarında belirgin farklar vardır. İfade alma, kolluk görevlileri (polis,
jandarma, sahil güvenlik) veya savcı tarafından yerine getirilirken; sorgu yapma işlemi
mutlaka bir hakim tarafından yerine getirilmektedir.

Devletin şüphelendiği kişiye suç ile ilgili soru sorması ifade almadır. Ancak
devletin şüphelenmediği kişiye soru sorması ise bilgi toplamadır. Yakalama, Gözaltına
Alma ve İfade Alma Yönetmeliği madde 4’te “Bir suçun tespiti veya aydınlatılmasına
yönelik olarak şikayetçi ile suçtan zarar gören ve suç işleme şüphesi altında
bulunmayan diğer kişilerin dinlenmesine ve tutanağa geçirilmesine bilgi alma denir.”
Bu bağlamda kolluk, soruşturmayı başlatacak basit şüphe elde etmek için
şüphelenmediği bir kişiye soru sormak marifeti ile bilgi alma işlemini
gerçekleştirmektedir.

Sorgu kavramını geniş anlamda ele aldığımızda sorgulanan şahsın hukuki
statüsü bakımından, şüpheli olarak mı sanık olarak mı sorgulandığının belirlenmesi
gerekmektedir. Bu ayrımı CMK madde 2’de yer alan şüpheli ve sanık kavramlarının
tanımlarından yola çıkarak yapabiliriz. Şüpheli; “soruşturma evresinde suç şüphesi
altında bulunan kişi” olarak tanımlanırken; sanık ise “kovuşturmanın başlamasından
hükmün kesinleşmesine kadar suç şüphesi altında bulunan kişi”dir. Bu bağlamda
iddianamenin kabulü ile şüpheli sıfatındaki şahıs artık sanık sıfatına haiz olacaktır.

Sorgu kavramı fonksiyonel ve biçimsel olarak ele alınabilir. Fonksiyonel tanıma
göre sorgu; “sanığın kendini suçlaması sonucunu doğurabilecek bir açıklamada
bulunmasını gerektiren veya onu bu yönde bulunmaya sevk edecek her türlü
davranış”tır. Biçimsel tanıma göre ise; “sorguya çeken kişinin tanık veya sanık ile resmi
fonksiyonu içinde karşı karşıya gelmesi ve bu sıfatı ile bilgi talep etmesi” olarak
tanımlanmaktadır.

İFADE ALMA VE SORGU KAVRAMI

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön