Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi kanun önünde büyük suçlardan birini oluşturur. Her vatandaşın belli siyasi hakları vardır. Yeri geldiği zaman da bu hakları kullanmak onun görevidir. Ancak başka kişi veya kurumlar tarafından bu hakların engellenmesi demek kişinin hürriyetinin kısıtlanması demektir. Siyasi haklar kişinin yaşamsal hakları gibi ona bağlı olan haklardır. Bu hakların kullanılmasının önüne geçmek demek ona uygulanan bir kısıtlamayı ortaya koyar. Bu gibi durumlarda ise kanun önünde cezai durum ortaya konur. Eğer kişi şikayetçi olursa o zaman ceza almaktan kaçınılmaz. Sadece siyasi hakların engellenmesinin tespiti önem taşır. Bir kanıt ve tespit ile birlikte cezai durum ortaya çıkar.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçları
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi T.C.K. da 114. maddesine göre şu fiilleri içine alır.
- Bir kişinin siyasi bir partiye üye olmasının cebir ve tehdit ile engellenmesi
- Bir kişinin siyasi faaliyette bulunulmasını engellemek
- Seçim göreviyle gelen bir kamu görevine aday olmanın önünün kapatılması
- Cebir ve tehdit ile bir siyasi partinin faaliyetinin engellenmesi
Tüm bunlar siyasi suçlar arasında yer almaktadır. Bu siyasi suçların işlenmesi demek kişinin hürriyetinin kısıtlanması demektir. Bu gibi suçlarda yüksek mahkeme mercilerinde doğrudan cezai durum ortaya konur. Bu cezai durum ile birlikte fail olan kişinin bir daha bu suçu işlememesinin önü kapatılır.
Siyasi Hakları Engelleme Suçunun Cezası
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi durumunda Türk ceza kanununa göre cezalar ortaya konur. Bu cezai durum 1 yıldan 3 yıla kadar olacak şekilde uygulanır. Ancak bu ceza sadece hafif olan suçlar için ön plana çıkar. Daha bir suç işlenirse eğer bu durumda 2 yıldan 5 yıla kadar olacak şekilde ceza uygulanır. Hapis cezası tamamen kişinin niteliği göz önünde tutularak uygulanır. Yani işlenen suçun niteliğine bakılır. Burada ağır bir suç varsa itiraz etmenin de önü kapatılarak 5 yıl kadar bir hapis cezası uygulanır. Kişi burada itiraz etse bile hapis cezası uygulanmak üzere karar adı altında kişiye uygulanır.
Siyasi Hakların Engellenmesi Suçunun Nitelikli Halleri
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi demek büyük bir suç unsuru demektir. Bu gibi suçlarda bazı nitelikler göz önünde tutularak ceza uygulanır.
- Silahla suçu işlemek
- Kişinin kendini kamufle ederek suçu işlemesi
- Birden kişi ve çeteyle bu suçu işlemek
- Var olan bir suç örgütünden yardım almak
- Kamu görevini suça alet etmek
Tüm bunlar nitelikli suçlar adı altında suçun niteliğini ortaya koyan unsurlardır. Kanun önünde de bu nitelikler göz önünde tutularak suça gereken ceza verilir. T.C.K. 119. maddesine göre nitelikli suçlar adı altında gereken ceza ne ise o uygulanır. Cezanın ertelenmesi ve itirazı gibi bir durum da söz konusu olmaz.
Suçu Adli Para Cezasına Çevirme
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu belli başlı hapis cezası ile ortaya konur. Ancak burada hapis cezası yerine bu cezayı adli para cezasına çevirme de mümkündür. Bu gibi durumlarda yeniden mahkemeye başvurmak gerekir. Çünkü burada suçun niteliğine bakılarak adli para cezası uygulanır. Adli para cezası eğer suç unsuru ağır değilse o zaman çevirebilir. Ancak suç oldukça ağırsa bu gibi durumlarda adli para cezası da uygulanmaz. Doğrudan işlenen suçun hapis cezası uygulanır. Burada sadece yüksek mercilerin adli para cezasını onaylaması gerekir. Akis takdirde kişi hapis cezasına itiraz bile edemez. Doğrudan hapis cezasını çekmek durumunda kalır.
Suçun Mahkeme Sürecinde Zaman Aşımı
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi durumunda mahkeme açılır. Ancak bazı durumlarda mahkeme süreci çok uzamaktadır. Bu gibi durumlar genellikle kanıt ve delil olmadığı zamanlarda ortaya çıkmaktadır. Zaman aşımı olursa eğer sürecin dosyası kapanır. Dosyanın tekrar açılması için yeniden mahkemeye başvurmak gerekir. Zaman aşımı durumu olması halinde mahkeme süreci de sona erebilir. Eğer bu süreçte işlenen suç kanıtlanırsa veya somut bir delil olursa o zaman zaman aşımı olmadan karar uygulanır. Bunun için bir avukattan da yardım alınabilir. Bu gibi süreçlerde avukatlar yol gösterici olmaktadır. Bir avukatın yönlendirmesi ile zaman aşımına uğrama durumu olmaz. Bu gibi durumlarda sorun yaşamamak adına bir avukattan yardım almak gerekir.
HUKUKİ YARDIM ALMAK VE AVUKAT İBRAHİM HALİL AYDIN İLE GÖRÜŞMEK İÇİN RANDEVU ALABİLİRSİNİZ.
İletişim: 0542 761 8406
E-mail: av.ibrahimhalilaydin@gmail.com
Atatürk Bulvarı Urfa İşhanı Kat:2 No: 217 Haliliye/ Şanlıurfa
